BioTexCom – VIP level surrogacy
The promo describes the range of BioTexCom clinic services. We are aimed on reaching success and your comfort. Everyone will find the package which will be the most suitable and will satisfy all the needs.
BioTexCom – VIP level surrogacy
-
2015/10/13
-
#biotexcom #kısırlıktedavisi #tüpbebek #yumurtadonasyonu #hormonalilacı #taşıyıcıannelik #kievukrayna
Yumurta donasyonu tedavisi sırasında hormonal uyarım kadını nasıl etkiler?
Yumurta donasyonu tedavisi sırasında hormonal uyarım, yumurtalıkların daha fazla yumurta üretmesini sağlamak amacıyla uygulanır. Bu süreç, vücudun doğal yumurtlama döngüsünü desteklemek veya kontrol etmek için hormonların kullanılmasını içerir.
Hormonal Uyarım Süreci Nasıl İşler?
Yumurta donasyonu tedavisinde, bağışçıya yumurtalıkların bir döngüde birden fazla yumurta üretmesini sağlamak için çeşitli hormon ilaçları verilir. Bu hormonlar şunları içerebilir:
- Folikül Uyarıcı Hormon (FSH): Yumurtalıklardaki foliküllerin olgunlaşmasını teşvik eder.
- Luteinize Edici Hormon (LH): Yumurtlamayı tetiklemek için kullanılır.
- GnRH Agonist veya Antagonistleri: Doğal yumurtlamayı önlemek için kullanılır.
Hormonal uyarım süreci genellikle 10-14 gün sürer ve tedavi, doktor gözetiminde sürekli olarak ultrason ve kan testleri ile izlenir.
Hormonal Uyarımın Kadın Üzerindeki Etkileri
Fiziksel Etkiler:
Karın Şişkinliği ve Rahatsızlık: Yumurtalıklar büyüdükçe bazı kadınlarda karın bölgesinde şişkinlik veya baskı hissi olabilir.
Göğüs Hassasiyeti: Hormon tedavisi sırasında östrojen seviyeleri yükselir, bu da göğüslerde hassasiyet yaratabilir.
Yorgunluk: Hormon seviyelerindeki dalgalanmalar bazı kadınlarda enerji düşüklüğüne ve yorgunluğa neden olabilir.
Baş Ağrıları ve Bulantı: Bazı kadınlar hormon tedavisi sırasında baş ağrısı veya mide bulantısı yaşayabilir.
Duygusal Dalgalanmalar: Hormonal değişiklikler nedeniyle duygusal olarak iniş çıkışlar, ruh hali dalgalanmaları ya da sinirlilik görülebilir.
Ovaryan Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS): Nadiren de olsa, yumurtalıklar hormonlara aşırı tepki verebilir ve bu durum Ovaryan Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS) olarak adlandırılır. Bu sendrom karın şişliği, nefes darlığı, karın ağrısı ve kilo alımı gibi semptomlara yol açabilir. Ancak doktorlar, OHSS riskini minimize etmek için tedavi sırasında çok dikkatli bir takip yaparlar.
Duygusal ve Psikolojik Etkiler: Hormonal tedavi, fiziksel etkilerin yanı sıra duygusal etkiler de yaratabilir. Yumurtalıkların uyarılması sürecinde bazı kadınlar:
Ruh hali değişimleri, anksiyete veya depresif duygular hissedebilirler.
Tedavi süreci boyunca psikolojik destek almak faydalı olabilir. Bağışçılar, genellikle bu süreçte mental olarak nasıl etkileneceklerini bilmelidir.
Süreç Sonrası Etkiler: Yumurtalar toplandıktan sonra vücuttaki hormon seviyeleri normalleşir ve genellikle birkaç gün içinde fiziksel semptomlar hafifler. Hormon tedavisinden kaynaklanan kısa süreli etkiler, kalıcı değildir ve uzun vadede ciddi yan etkilere yol açma olasılığı düşüktür.
Hormonal Uyarımın Kontrolü
Tedavi sürecinin en önemli parçalarından biri, hormon tedavisi sırasında vücudun nasıl tepki verdiğini sürekli olarak izlemektir. Bu nedenle doktorlar düzenli olarak ultrason ve kan testleri yapar, böylece her şeyin normal seyrettiğinden emin olunabilir.
0 YorumlarComment on Facebook
#biotexcom #kısırlıktedavisi #tüpbebek #yumurtadonasyonu #bebekleilginçbilgiler #taşıyıcıannelik #kievukrayna
Bebek 4 aylık olana kadar tuzun tadını alamaz. Bu gecikme, sodyumu yaklaşık o yaşta işlemeye başlayan böbreklerin gelişimi ile ilgili olabilir.
0 YorumlarComment on Facebook
#biotexcom #kısırlıktedavisi #tüpbebek #yumurtadonasyonu #HGC #taşıyıcıannelik #kievukrayna
Tüp bebek tedavisinden sonra sonucun olumlu olup olmadığı nasıl anlaşılır? HCG ne kadar olmalı?
IVF tedavisinden sonra hamileliğin gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamanın en güvenilir yolu, kanda beta-HCG (human chorionic gonadotropin) testi yaptırmaktır. Beta-HCG hormonu, embriyonun rahime tutunmasından sonra plasenta tarafından salgılanan bir hormondur ve hamileliği gösteren en erken biyolojik işarettir.
1. Beta-HCG Testi Ne Zaman Yapılır?
Tüp bebek tedavisinden sonra embriyo transferinden yaklaşık 9-12 gün sonra kan testiyle beta-HCG hormonu ölçülür. Bu sürede hormonun ölçülebilir seviyeye ulaşması beklenir.
2. Beta-HCG Seviyeleri:
Beta-HCG seviyeleri hamileliğin başlangıcını gösteren en önemli veridir. Tek bir ölçüm değil, genellikle iki gün arayla yapılan iki ölçüm, hormonun düzenli olarak arttığını gösterirse gebelik olduğu doğrulanabilir.
Olumlu Bir Hamilelikte İlk Beta-HCG Seviyeleri: Genellikle ilk kan testinde beta-HCG seviyesi 5 mIU/mL'nin üzerinde olduğunda gebelik şüphesi vardır. Fakat çoğu başarılı hamilelikte ilk ölçümlerde bu değer 50-100 mIU/mL veya daha yüksek olabilir.
Beta-HCG'nin Düzenli Artışı: Sağlıklı bir hamilelikte beta-HCG seviyesi her 48 saatte bir yaklaşık olarak iki katına çıkar. Bu artış normal seyrederse gebelik sağlıklı bir şekilde ilerliyordur.
3. Düşük Beta-HCG Seviyesi:
Eğer beta-HCG seviyesi 5 mIU/mL'den düşükse, genellikle hamilelik olmadığı kabul edilir. Ancak yine de testi birkaç gün sonra tekrar etmek gerekebilir, çünkü geç implantasyon (embriyonun rahime geç yerleşmesi) durumunda hormon seviyeleri başlangıçta düşük olabilir.
4. Dış Gebelik ve Kimyasal Gebelik:
Eğer beta-HCG seviyesi çok yavaş artıyorsa, bu dış gebelik veya kimyasal gebelik gibi olumsuz durumları işaret edebilir. Bu yüzden beta-HCG'nin sadece varlığı değil, artış hızı da önemli bir göstergedir.
5. Beta-HCG Testinden Sonra Ultrason:
HCG değerleri belli bir seviyeye ulaştığında (genellikle 1.000-2.000 mIU/mL), doktor rahimde gebelik kesesini ultrasonda görebilir. Ultrason, sağlıklı bir gebeliğin teyidi için sonraki önemli adımdır.
Sonuç olarak, tüp bebek tedavisinden sonra gebeliğin olup olmadığını anlamak için beta-HCG testi yapılır. İlk testin ardından birkaç gün sonra yapılan ikinci testte hormon seviyelerinin düzenli artması, hamileliğin sağlıklı ilerlediğine işaret eder.
0 YorumlarComment on Facebook
#biotexcom #kısırlıktedavisi #tüpbebek #yumurtadonasyonu #dondurulmuşembriyolar #taşıyıcıannelik #kievukrayna
Dondurulmuş embriyolarda zaman geçince zarar görür mü ?
Dondurulmuş embriyolar, genellikle uzun süreli saklama amacıyla -196°C'de sıvı azot içerisinde tutulur. Bu yönteme kriyoprezervasyon denir ve bu sıcaklıkta embriyoların metabolik aktiviteleri tamamen durur, bu da embriyoların bozulmasını önler. Embriyolar bu koşullarda, yıllarca saklanabilir ve büyük çoğunluğu çözülme sonrasında sağlıklı bir şekilde gelişmeye devam edebilir.
Araştırmalar, embriyoların kriyoprezervasyon altında birkaç yıl boyunca zarar görmediğini göstermektedir. Ancak, çok uzun süreli saklamalarda bazı küçük riskler olabilir. Örneğin, embriyoların çözülme süreci sırasında zarar görme riski vardır, fakat bu risk modern tekniklerle oldukça düşüktür.
Embriyoların dondurulmuş olduğu süre arttıkça, zarar görme ihtimali teorik olarak artsa da, bugüne kadar yapılan çalışmalar embriyoların bu ortamda uzun süre zarar görmeden korunabildiğini ortaya koymaktadır.
0 YorumlarComment on Facebook
#biotexcom #kısırlıktedavisi #tüpbebek #yumurtadonasyonu #genetikhastalıklar #taşıyıcıannelik #kievukrayna
Tüp bebek yaptırmak istiyorum ama genetik problemleri konusunda çok endişeleniyorum. Genetik açıdan risk taşıyan kişiler kimlerdir?
• 35 yaş ve üzeri kadınlar
• Genetik veya kalıtsal bir hastalık taşıyıcılığı bulunan anne babalar
• Tekrarlayan düşükleri yaşayan ve ölü doğumları olan çiftler
• Yakın akrabalarında (1. kuzen gibi) genetik bir hastalık öyküsü olan çiftler
• Yapısal olarak vücudunda anomaliler saptanan kişiler
• Mental retardasyonlu çocuk öyküsü olan çiftler
• Gelişme geriliği ve boy kısalığı olan kişiler
• Daha önce genetik hastalığı olan çiftler
• Cinsiyet gelişimi anomalileri olan kişiler
• Birden fazla yardımcı üreme teknikleri uygulanmasına rağmen gebelik elde edilememiş çiftler
Bu risklerden bir yada birkaçına sahip olan kişilerde, öncelikle bir genetik uzmanı tarafından ayrıntılı bir şekilde soy ağacı çıkarılmalı ve varsa önceki gebelikler hakkında bilgiler alınmalı.
0 YorumlarComment on Facebook
#biotexcom #kısırlıktedavisi #tüpbebek #yumurtadonasyonu #mikroçip #taşıyıcıannelik #kievukrayna
Tüp Bebek Tedavisinde Mikro Çip Uygulaması
Tüp bebek tedavisinde kullanılan mikro çip uygulaması (mikroakışkan çip teknolojisi), erkek kaynaklı infertilite sorunlarının çözümüne yönelik geliştirilen bir yöntemdir. Bu teknoloji, sperm seçimini daha sağlıklı ve etkili bir şekilde yaparak gebelik şansını artırmayı amaçlar.
Mikro Çip Teknolojisinin İşleyişi
Mikro çip uygulamasında, sperm hücreleri mikro kanallardan geçirilir. Bu kanallar, yalnızca sağlıklı, DNA'sı daha az hasarlı ve hareket kabiliyeti yüksek olan spermleri seçmek üzere tasarlanmıştır. Mikro çip teknolojisiyle seçilen spermler daha doğal bir ortamda ve biyolojik süreçlere daha uygun bir şekilde elenmiş olur. Bu sayede spermin kalitesi artar ve yumurtayı dölleme kapasitesi yükselir.
Mikro Çip Teknolojisinin Avantajları
-Sperm kalitesi: Mikro çip yöntemiyle seçilen spermler, daha az DNA hasarına sahip oldukları için embriyo gelişiminde olumlu sonuçlar doğurur.
-Gebelik oranını artırma: Daha sağlıklı spermlerle yapılan döllenmelerde embriyonun rahme tutunma şansı ve hamilelik oranı yükselir.
-Düşük riskini azaltma: Sağlıklı spermlerden oluşan embriyoların tutunma ve gelişim süreçleri daha sağlıklı olduğundan düşük yapma olasılığı azalır.
-Doğal seçilim taklit edilir: Mikro çip uygulaması, doğadaki sperm seçilimi sürecini taklit eder ve sağlıklı spermlerin avantajlı olduğu bir ortam oluşturur.
Kimler İçin Uygundur?
* Sperm morfoloji ve motilite problemi olan erkekler
* Yüksek DNA hasarına sahip spermleri olan erkekler
Daha önce tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşamış çiftler
Sebebi açıklanamayan kısırlık vakaları
Mikro çip teknolojisi, tüp bebek tedavisinde başarı şansını artırmak amacıyla kullanılmakta olup, özellikle sperm kaynaklı sorunlarda oldukça etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir.
0 YorumlarComment on Facebook
2008-2024 © BioTexCom - Üreme merkezi
